Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin 2019-2020 dönemi mezuniyet töreni yaptık. Mezunlarımızı tebrik ediyor. Başarılarını diliyorum .
. 
Mezuniyet Konuşma Metni ;
Sn. Rektörüm, Sn. Rektör Yardımcılarım, Sn. Dekanlarım, Değerli Öğretim Elemanları, Saygıdeğer Anne ve Babalar, Sevgili Mezunlar, Değerli Konuklar,
YTÜ-İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin 24. Dönem mezuniyet törenine hoş geldiniz, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Her insanın hayatında evlilik, askerlik ve mezuniyet gibi özel günler vardır. Bu günler önemlidir ve yaşam boyunca da diğer günlerin önüne çıkarılır. Bugün de hem 24. Dönem mezunlarımız hem de onların siz değerli anne ve babaları için önemli bir gündür.
Bugün, geleceğimizin teminatı olan mezunlarımızın; başarılarını alkışlamak, mutluluk ve sevinçlerini paylaşmak ve bu önemli anı çok daha büyük bir coşkuyla yüz yüze kutlamak isterdik. Ancak, tüm dünyayı etkileyen salgın nedeniyle maalesef istediğimiz gibi kutlayamıyoruz. Buna rağmen bu günün de hepimiz için unutulmayacak günlerden olacağını düşünüyorum.
Bu günün benim için de önemli bir anlamı olduğunu belirtmek isterim. 2013 yılından beri yürüttüğüm dekanlık görevim sürecinde son mezuniyet törenim olacaktır. Bu süre içerisinde elimden geleni yaptığıma inanıyorum.
Sevgili mezunlar,
Öncelikle sizleri yetiştiren, maddi ve manevi büyük fedakârlıklara katlanan ailelerinize ve sizlerin yetişmesi için büyük çaba gösteren akademik kadromuza ve destek veren idari personelimize teşekkür etmek isterim. Bir büyük tebrik ve teşekkürü de bu zorlu eğitim sürecinde göstermiş olduğunuz özveri ve başarıdan dolayı sizlere yapmak istiyorum. Kendinizi alkışlayabilirsiniz.
Değerli mezunlar,
Sizler, güçlü akademik kadrosu yanında her türlü fiziki imkân ve donanıma sahip bir ortamda eğitiminizi tamamlamış bulunuyorsunuz. Bilinirliği, saygınlığı, güvenirliği ve itibarı yüksek 110 yıllık bir çınar olan YTÜ’den mezun oluyorsunuz. Mezun olduğunuz İİBF de aynı şekilde itibarlı ve ilk üç sıradan öğrenci alan bir fakültedir.
Şanslı olduğunuzu düşünüyorum. Bu vesile ile bize bu imkânları sunan devletimize ve milletimize minnet borcumuzun olduğunu belirtmek isterim.
Sevgili mezunlar,
Üniversite eğitiminiz süresince sizleri çok yönlü, açık görüşlü, aklın ve bilimin rehberliğinde, ülke ve dünya sorunlarına duyarlı olarak yetiştirmeyi hedefledik. Sadece derslerde değil konferans, seminer, çalıştay, sosyal sorumluluk projeleri gibi ders dışı etkinliklerle de çok yönlü yetişmenize gayret gösterdik. İnanıyorum ki biz bu konuda başarılı olduk. Bunu siz de bundan sonraki iş ve sosyal yaşamınızda çok daha iyi göreceksiniz, anlayacaksınız.
Sevgili mezunlar
Kendinize güvenin, ancak değişmeyen tek şeyin değişim olduğu bilinciyle kendinizi sürekli yenileyin ve sürekli geliştirin.
Şüphesiz, herhangi bir eğitimle elde edilmiş bilginin ömrü gittikçe kısalmaktadır. Biraz önce iyi bir eğitim aldığınızı söyledim. Ancak, burada öğrendiklerimizle hayatımızın sonuna kadar gidemeyiz hatta mesleklerimizi bile icra edemeyiz. Artık mesleklerin icra ediliş biçimleri de değişecek. Doktorluk mesleği de, Avukatlık mesleği de mühendislik mesleği de, mali müşavirlik mesleği de hatta kaymakamlık da valilik de artık eskisi gibi yapılamayacak.
Bulut bilişim, yapay zekâ, nesnelerin interneti, büyük veri, robotlar… bu mesleklerin icra ediliş biçimlerini kökten değiştirecektir. O nedenle sürekli kendimizi yenilemeliyiz. Yani öğrenme hayat boyu devam edecektir. Albert Einstein diyor ki Hayat bisiklet sürmek gibidir. Dengenizi korumak için devam etmelisiniz.
Gelecekte gerek ülkemizin yönetimi konusunda gerekse de dış dünyada önünüze çok önemli fırsatlar çıkabileceğinden emin olabilirsiniz.
İşte, ister içeride isterse de dışarıda, bu fırsatlar çıktığında sizlerin de kendisini sürekli yenilemiş, eksikliklerini gidermiş ve hazır olması gerekir. Diğer taraftan sadece bireylerin kendilerini sürekli geliştirmeleri yeterli olmayacaktır. İşletmelerin de kendilerini sürekli bir biçimde geliştirmeleri, teknolojiyi takip etmeleri bir zorunluluktur. Çalışacağınız kurumlarda bu durumu da göz ardı etmeyin.
Çok yoğun bir rekabet ortamındayız. Kendilerini yenileyemeyen, yeni teknolojilere zamanında ulaşamayan devasa firmaların bir anda yok olup gittiklerini dramatik bir biçimde hep beraber izlemekteyiz. …
Fortune 500’deki firmaların % 40’ının 10 yıl içerisinde yok olup gittikleri bir olgu ile karşı karşıyayız.
Sevgili mezunlar, Değerli anne babalar, Sn. konuklar ;
Bildiğiniz üzere: bizler toplum olarak birinci ve ikinci sanayi devrimlerini ıskalamışız. Bunun bedeli olarak da koskoca bir imparatorluğu verdik. Ancak, 1960’lardan itibaren başlayan ve dijitalleşme olarak tanımlanan 3. Sanayi devriminde belirli bir altyapıya sahip olduğumuzu düşünüyorum. Sizlerin sayesinde son yıllarda gündemde olan ve çok tartışılan 4. Sanayi devrimini (…) kaçırmayacağımıza, onu bütün bileşenleri ile hayata geçireceğimize inanıyorum.
Sevgili Mezunlar,
Son olarak sizlere kısa birkaç öneride bulunmak istiyorum;
Sizler için bugünden itibaren yeni bir maraton başlıyor. Geleceğinizle ilgili kararlar alacaksınız. Bu kararlar sizlerin hayatına yön verecektir. Bu kararları alırken üç temel çıkış noktasını göz önünde bulundurmanız hayatınızı anlamlı hale getirecektir. Bunlar; hayalleriniz, hayat amacınız ve değerlerinizdir. O halde;
Korkmayın, gelecekle ilgili hayaller kurun. A. Einstein diyor ki “Mantık sizi A noktasından B nokrasına götürür ama hayalleriniz her yere”.
İnsanın hayalleri olmalı sınıfını geçmek, okulunu iyi derecede bitirmek için. İnsanın hayalleri olmalı köyüne-mahallesine iline ilçesine büyük değerler katmak için. İnsanın hayalleri olmalı vatanına-milletine büyük değerler katmak için. İnsanın hayalleri olmalı dünyaya büyük değerler katmak için.
İşte, hayaliniz, Cumhurbaşkanlığı olsun, bakanlık, milletvekilliği, rektörlük olsun. Belediye başkanlığı olsun. Nerede takılırsanız. Ama mutlaka hayaliniz olsun. Hayaliniz olmazsa yaşamın anlamı olmaz.
Unutmayın, bu toprakların yetiştirdiği değerli bilim insanı Aziz Sancar hayalleri olduğu için Nobel ödülü aldı.
Hayatınızın bir amacının olması, hayatınızı değerli kılar. Amacı olmayan insan için hayatın anlamı olmaz. Boşu boşuna yaşamak demektir.
Bir toplumda başarılı olanların hepsi amacını bilen, hedefini belirlemiş kişilerdir. Umutsuzluğun, bezginliğin, yılgınlığın en önemli sebebi hayata bir anlam verememe ve hiçbir ideal taşımamadır. Bu durumda olanlar, kendilerine güvenlerini yitirmiş, boşvermişlik duygusu ile hareket eden, hayat boyu huzursuz kimselerdir. Onlardan asla başarılı olmaları beklenemez.
”Amacı olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım etmez.” (Michel Eyquem de, Montaigne) ”Yaşamda bir amacı olmayan insanlar, bir nehir üzerinde akıp giden saman çöplerine benzerler; onlar gitmezler, ancak suyun akışına kapılırlar.” (Seneca)
En fazla intiharların kişi başına gelirin en yüksek olduğu her türlü imkana sahip Kuzey ülkelerinde olmasının bir nedeni de bu amaçsızlığın bir sonucudur.
Doğaldır ki bu amaç herkes için farklıdır; Birisi için ülke topraklarının kaybını önlemek (Bu vesile ile TEMA Vakfı kurucusu Hayrettin Karaca’yı rahmet ve minnetle anıyorum). bir başkası için ülkesinde istihdam yaratmak, bir diğeri için ise; bilgi yaymak, lösemili çocuklara yardım etmek, kendini hayvanlara adamak … gibi birşey olabilir.
Değerleriniz olsun, Yaşamınız değerlerinize göre şekillenir. En önemli değerlerimiz; dürüst olmak, insanlara saygılı olmak, sorumluluk sahibi olmak, sosyal ve çevresel bilince sahip olmak, merhametli olmak, yardımsever olmak, sevgi dolu olmak, adil davranmaktır.
Değerleriniz ışığında yaşarsanız mutlu olursunuz. O nedenle değerlerinize göre yaşayın, vicdan sahibi olun ve onu dinleyin, inandığınız değerlerinizden dönmeyecek cesarete sahip olun.
Değerli Mezunlar,
Burası sizindir. Burada unutamayacağınız çok sayıda anınız bulunmaktadır. O nedenle bugünkü ayrılığımız şekli bir ayrılık olacak, sizleri her zaman yanımızda ve aramızda göreceğimize inanıyoruz.
Şimdi sizleri büyük bir sevinçle uğurluyor, yeni yaşamınızda sağlık, başarı ve mutluluklar diliyor, yolunuz ve bahtınız açık olsun diyorum. Kapımız her zaman açıktır. Fakültenizi unutmayınız. Yıldızlılar büyük ve saygın bir ailedir. Bu ailenin bir parçası olmakla her zaman gurur duyabilirsiniz. Yıldız mezunları her zaman elini taşın altına koymuşlardır. Bundan sonra da koyacaklarına inanıyorum.
Bu ülkenin bize; Allah’u Ekber dağlarında, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da dört bir cephede canlarını veren aziz şehitlerimizin hatırası olduğunu aklımızdan çıkarmayacağız. Her türlü kuşatmaya rağmen çok çalışarak bu mirasa sahip çıkacağınıza inanıyorum.
Saygıdeğer Anne ve Babalar, değerli mezunlarımız,
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı olarak, tüm öğretim elemanları ve çalışma arkadaşlarım adına siz değerli anne ve babaları gönülden kutluyorum,
Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. 22.10.2020
Prof. Dr. Kenan Aydın
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı